23 Kasım 2013 Cumartesi

FANAA-BAMBAŞKA

Nasıl bir insanı kendinden fazla sevebilirsin ki ?

( Ben demiyorum Rehan diyor )


Doğru ile yanlış arasında seçim yapmak kolaydır.
Asıl seçim, iki doğru ya da iki yanlış arasında yapılandır.

Daha doğru ile daha az yanlış olanı seçmektir.
Uzun zamandır Hint sinemasından bir şeyler izlemiyordum.Oysa severim bollywood’u. 3 idiost'dan sonra hint filmlerine sarmıştım.Hangisini yazsam diye düşünürken fanaa en iyisi dedim.Bir de mihenk taşı olan  3 idiost bence. Zaten bu 3 idiost u izleyen diğer hint filmlerine de sarıyor sanırım  :)
Peki bu kadar aradan sonra nereden çıktı bu tabi ki değerli arkadaşım  nilgünk ablamın önerisi ile izlemiştim bu filmi.Dedim yağmur daha yeni blog açtın  otur bir değişiklik yap,hint filmi anlat. :)   
Fanaa, fenafillah’taki gibi, yok olmak, varlığını birşeyle harmanlayıp ona dönüşmek gibi bir anlam taşıyormuş.Diğer anlamı da feda demekmiş.Feda etmek bu filmi anlatan en iyi tabir bence .Bir diğer bilgi bu film çok ödüllü bir filmiş benden söylemesi.


Filme geçmeden önce biz bu filmi izlerken her dilden sözcükler duyduk en çok da Türkçe kelimeler .Söyleniş bakımından o kadar fazla Türkçe kelime vardı ki şaştık kaldık .Arapçaya da aşina olduğumuzdan yakaladık ama Korece bile duyduk efem :)
Nedir Fanaa yı bu kadar etkili kılan başlangıçta bir aşk filmi gibi başlasa da aslında iki farklı film izliyormuşsunuz gibi hissettiren kurgusu. Filmin başı aşk ve sıradanlıkla geçecek diye beklerken birden karmaşa ,aksiyon aldı başını gitti.Oysa ben havalardan olsa gerek romantik bir şeyler izlemek için başlamıştım .Film bu onuda şaşırttı .Değişik olmuş .Sevdim efem.
Konusu kör bir kız olan Zooni ailesinden izin alır ve arkadaşları ile birlikte Delhi ye gider .Burada tur rehberi Rehan’ la karşılaşır ve ona aşık olur .Rehan çapkın bir tiptir .Aşk ‘a inanmaz.Sadece ihtiyaçlara inanır .Kıza ilgi gösterir ama hiç bir zaman ciddi değildir. Zooni ile Rehan birlikte bir kaç gün geçirir ve ayrılık vakti geldiğinde Rehan kızı bırakmaz sonra onu doktora götürür ve gözlerinin açılacağını öğrenirler.Zooni ameliyat olur gözleri açılır uyandığında yanında ailesi vardır ama Rehan yoktur. Buraya kadar bildiğimiz sıradan aşk filmi ama bundan sonrası öyle değil ve itiraf ediyorum ben bunu da tahmin ettim :)
Bir de aksiyon kısmı var Hindistan ,Pakistan ,Kaşmir ,bağımsızlık,inançlar,idealler,arzular,terör bir dolu şey .Doğrular ,yanlışlar ,pişmanlıklar, hatalar ,hasretler ,vazgeçişler daha neler neler.En çok iç acıtan sa yakıp kavuran pişmanlık bence.
Sevdiğim kısımlara gelirsek Rehan ‘ın bir melek olmadığı aşikar ama ona kızamıyor insan daha doğrusu o perişan ,yıkılmış haline kıyamıyor.Bir ömürü idealler uğruna harcayan ,yanlışı seçen ama mutlu olmak için son çırpınışlarını sergileyen bir insanın dramı ,diğer tarafta Zooni ve arada kalması neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verememesi en sonunda o en acı ,en zor kararı vermesi etkileyiciydi. Delhinin güneşli havasından karlı manzaralara geçiş güzeldi. Minik çocuk çok tatlıydı.
BEN SENİ SENİN REHAN ‘I SEVDİĞİNDEN DAHA ÇOK SEVİYORUM.

İki sahneyi de pek sevdim birincisi Rehan ile Zooni ‘nin konuşması

Rehan : Yoksa sen kör müsün ?
Zooni : Bunu anlamadığına göre yoksa sende mi körsün ?
Rehan : Çok  şükür değilim .
Zooni : Bu bir köre söylenecek  bir şey mi ?
Rehan : Eğer kör olsaydım bu muhteşem güzellikten mahrum kalırdım.

İkincisi:
Zooni : Ne hakla gidersin .Artık sen benimsin bu yüzden  beni terk edemezsin .O karlı sahnede Rehan ‘ın peşinden gittiğinde sarf ettiği cümleler tabi tam hatırlayamıyorum .Kız haklı .Artık onu terk edemez .Bu sahneyi çok sevdim :)
Çocuğun süt götürdüğü sahnelerdeki diyaloglara yarı koptum .Hakkatten zehir gibi :)
Şarkısız hint filmi olur mu olmaz  Buyurun ilk parça

ve en güzeli mere haath mein 

Ellerin benim olduğunda cennetin kapıları benim olur
Bana yakın olduğunda, dünya kimin umurunda ,Aşkınla perşanım ,
zaferler kazansamda .
Ellerin benim olduğunda cennetin kapıları benim olur
Aldığım nefes kalbinde yer bulabilirmi ,
Aşkından mahvolmuş hayatım, hiç senden ayrılabilirmi
Uykusuz gecelerdeki hatıralar ,
Kollarımla seni sarar,
Gözlerin gibi rüyalar,
Bana öyle bir sarıl ki, bitmesin bu masal.
Nefesim eksikti, kalp atışım eksikti,
herşeyimle ben eksiktim.

Ama şimdi, ay öyle güzel ki, gökyüzü öyle güzel ki
ve şimdi herşeyimle senindim.   


-Herkese bu filmi izleyin izlettirin :)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder