23 Kasım 2013 Cumartesi

3 İDİOST-3 APTAL


 Sevgili dostlar, Film izlemek nedir. Nasıl bi şeydir??
a-      Boş zamanları değerlendiren bir eğlence aracıdır!
b-      Eğlendirmese de boş zamanı değerlendirmesi açısından izlenilmelidir!
c-       Film bir kültürdür ve bunun için ayrı bir vakit ayrılması gerekir!
Daha eklenilmesi gereken şık var mı artık bilmiyorum. Sizi bilmem ama bu kadarı bana yetiyor. Siz söyleyin arkadaşlar şimdi ben film izlerken boş vaktim heba olmasın mı diyorum ya da gerçekten bana bişiler katıyor da ben mi farkında değilim. Yoksa ben bunları çevremde filmi eğlence aracı görüp pek alakadar olmayan insanlarla muhatap olduğum için mi düşünüyorum. Film bir kültürdür değil mi. Düşünsenize bir: eyy kore hayranları, kore’ ye dair ne de çok şey biliyoruz. Değil mi? Hmm demek ki izlerken bir şeyler öğreniyormuşum. Bazen film izlerken kendimi kötü hissediyorum da! Niyedir bilmem halbuki gayet mutlu mesut izliyorum :) belki biraz da rotayı şaşırıyor da olabiliriz! :)
filmin başrolünde “AAMİR KHAN” bulunuyor. Fanaa da sevip favorim dediğim aktör. Yine güzeldi yine güzeldi. Yalnız iyi ki onu bu film de tanımamışım yoksa sadece filmin son sahnesinde dikkatimi celbederdi. :) zira bir okul filmi olduğu için öğrenci rolündeydi. Zaten muzipliği beni bitiriyor, çocukça takılmak da yakışmış beyime :) filme “all izz well” diye bi şey uyduruyor. aslında uydurma denemez buluyor diyelim. ve bunu dediğinde her şey yolunda gittiğine inanıyor. nasılsa çevresindekileri de inandırıyor buna çünkü her bişey yolunda gidiyor. :)
ben çok fazla birilerinin hayranı olup onun hayatı hakkında bilgi toplayan, resimlerini bulup buluşturup arşiv yapan bir kızcağız değilim. Sadece severim, beğenirim. Mesela kore de so ji sub, Hindistan da aamir khan. Her ikisi de bir numaradır. Fakat hayatları hakkında çok da fazla bişi bilmem. Incık cincik girişsem bu işe yani acayip takipçileri olursam birazcık sapıtacağımı düşünüyorum :) çünkü ben de hayranlık acayipleşirse onları görmek isteyecem, konuşmak isteyecem bunun için didinecem bir yolunu bulamayınca da üzüm üzüm üzülecem falan filan. gelemem ben böyle şeylere. Hayal kurmayı seven ama bi o kadar da sevmeyen biriyim acayibim yani :)
aslında kore hayranlığıyla birlikte bende alevli başka bir tutku daha oluştu. Dil öğrenme arzusu. Haliyle İngilizceye yöneldim. Açıkçası bir süre yöneldiğimle kaldım :) şimdi her gün biraz biraz çalışıyorum. Dil dediğin konuşarak öğrenilir ama ben kendi kendime konuşmaktan öteye gidemiyorum :(
Bu üç aptal mühendislik okulunda tanışırlar. biri not için vaktini heba etmeyip sadece öğrenme heveslisidir ki zaten başarılı bir öğrencidir. Ona takılan iki kişi de başarmaya çalışan, ailelerin geçimi ve onların istekleri doğrultusunda mühendislik okumaktadırlar. üçü birlikte takılırlar, okulun müdürü ise hayatının bir saniyesini bile boşa harcamayan cidden dakik biridir. Ve müdür, bizim öğrenme heveslisi işi gücü nerde makine görse parçalara ayıran öğrencimize takmıştır. Ne kadar öğrenmeye çalışsa da bi o kadar da yaramazdır. Tabii işin içinde bir de müdürün kızı vardır. Film bu üç aptalın şaklabanlıklarıyla devam eder fakat tahmin edilemeyecek bir sonla biter.

Nerede kalmıştık. Hindistanın çok ünlü bir üniversitesine girmeyi başarmış şanslı bir azınlık mühendislik öğrencisinin hayatları ile başlıyor.  Sonra üç tanesinin gelişen dostluğuna odaklanıyor . Bir tanesi var ki baş rol oluyor.  İnsanı kendine çekiyor.  O çok farklı . Kişiliği gerçek hayatta çok sorun çıkaracak olsa da hayran bırakıyor.
Evet bu bir film ve böyle şeyler hep filmlerde olur ama gerçekte olamasa da izlediğiniz süre boyunca biraz umut aşılaması bile güzel . Mükemmeli takip et başarı seni takip eder. Umarım gerçektir ve umarım all izz well demek gerçekten işe yarar :)
Çok güzel replikler vardı onları es geçmek istemiyorum.;
-…sende onu sevmiyorsun.
-Neden sevmiyormuşum ?
-Onu gördüğünde rüzgar şarkı söylüyor mu? Şalın ağır çekimde uçuşuyor mu? Ay gözlerinde büyüyor mu?
-Bu dediklerin filmlerde olur gerçekte değil !
-Gerçek hayatta da olur; bir insanı sevdiğinde, bir dümbeleği değil 
''Bu ülkede Pizza bile yarım saatte geliyor, ya Ambulans..''

Bu notlama olayı kast sistemi gibi. ”A” alanlar efendiler, ”C” alanlar köleler…
Ve benim en sevdiğim ise;  Yarından bu kadar çok korkarsan bu günü yaşayamazsın.
Racho gerçekten çok bilge. :)  çok fazla söz vardı bir kaçı ile yetinelim.  all izzz well felsefesiyle sizi baş başa bırakıyorum. Umarım gerçek hayatta böyle olur. Filmin sonunda verilen deniz olan bir sahne var ya o manzaraya bittim. Bu adam nerede yaşayacağını , nasıl yaşayacağını iyi biliyor . Özendim ya .  Dostluklarına da özendim.  İstediklerine kavuşmalarına da özendim . Ayrıca geçmiş ve şimdi şeklinde ilerleyen film kurgusunu da sevdim. Demem o ki hem eleştirip hem mutlu eden bir film izlemek isterseniz buyurun buradan yakın :)

Film cidden güzeldi, ben epey güldüm. Hepsi aamir khan sayesinde sağolsun :) 
 artık ben de diyorum. all izz well, all izz well :)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder